27 Aralık 2008 Cumartesi

ARAMIZDA CASUS VAR

Tüm blog camiasına merhabalar.Bayramdan beri hiç bir yazı ekleyemediğim gibi hiç bir arkadaşımıda ziyaret edemedim.Bunun eksikliğini çok ciddi bir şekilde hissediyorum.
Bayramdan önce Defne'nin rahatsızlığı gittikçe artarak ilerledi.Üşütmüş, burnu tıkalı derken bronşit başlangıcına kadar geldik.Yanlış teşhisler işe yaramayan ilaçlar kızımı o kadar yordu ki.Kime güveneceğimi bilemez halde kabus gibi haftalar geçirdikten sonra sonunda o kadar uzman doktordan sonra bir pratisyen hekimin tamamen doğal yollardan oluşan tedavisi ile kızım iyileşti.Allah o doktordan razı olsun.
Bu sırada eşimin ablası Nijeryadan (yakında çok değişik şeyler paylaşacağım sizinle) ve annesi Bodrumdan geldiler.Tabii onların gelmesi ile bizde rahat bir nefes aldık.Görümcemin evi kaloriferli olduğu için yaklaşık iki haftadır onlarda misafiriz.
Tüm bu yoğunluk içinde izlediğim bir filmi paylaşmak istedim.
Başrollerinde sinema dünyasında en önemli favorim Brad Pitt var ama rolü az.George Clooney,Tilda Swinton,John Malkovich gibi çok önemli oyuncular da var.
Bir spor salonunda bulunan çok gizli CIA bilgileri içeren bir cd üzerine dönen yanlış anlaşılmalar silsilesi.
Ne olacak diye merak ettiren, komik ,sevimli bir film.Ben çok sevdim.
Brad Pitt'in oyunculuğu her rolü oynarım diyordu..Adam sadece yakışıklı değil çokta yetenekli bence.
En kısa zamanda değişik yazılarla görüşmek üzere...

1 Aralık 2008 Pazartesi

FIRINDA KABAK TATLISI


Bu ara kabak zamanı olunca her yerde kabak tatlısı resimleri görüyorum.
Bir tane de benden.Ama bu fırında pişeninden.
İstediğiniz kadar kabağı biraz su ve istediğiniz kadar şekerle ocakta kaynatın.Pişmeye yakın bir fırın kabına alın ve üzerine ceviz serpip fırında kızarana kadar pişirin.
Tadından parmaklarınızı yiyin.
NOT:Böyle kendim yapmışım gibi yazdığıma bakmayın.Annem yaptı ve kuzine sobada pişirdi.Çok lezzetliydi.

28 Kasım 2008 Cuma

KOLERA GÜNLERİNDE AŞK

Çok ünlü bir edebiyat romanı olan ve Gabriel García Márquez tarafından yazılan bir kitabın film uyarlaması bir film.
Öncelikle filmde Doktor karakterini canlandıran Benjamin Bratt'i çok başarılı bulduğumu söylemek istiyorum.
Konusu gençken bir kadını seven çok ama çok seven bir adamın 51 yıl 9 ay 4 gün ona kavuşmayı beklemesi.
Film hakkında tam olarak ne düşüneceğimi bilemiyorum.Yani aslında beğenmedim ama çok kötü izlenemez de diyemem.Galiba kitabı okumadığım için eksik kalıyorum.
İlk defa tavsiye ederim de diyemiyorum,tavsiye etmiyorum da diyemiyorum.Seçimi size bırakıyorum.Kafanız karıştı dimi...Benimde...Ne tuhaf filmdi yahu...:))

23 Kasım 2008 Pazar

96 SAAT FİLMİ BİR YANA DİĞERLERİ BİR YANA...

Bu ara izlediğim en iyi film diyebilirim 96 Saat.Tansiyonu hiç düşmeyen hatta sizin tansiyonunuzu çıkartabilecek kadar gerilimli ve sürükleyici bir film.Bence belli bir yaşa gelmiş (12 yaşından büyük olabilir) tüm gençlere izletilmeli bu film.Özellikle genç kızlara.
Bir kere film Fransız filmi olamayacak kadar iyi.Laf aramızda Fransız filmlerini hiç sevmem.

Schindler'in Listesi filminin ödüllü oyuncusu Liam Neeson kızı Paris gezisinde Arnavut mafyası tarafından kaçırılan bir babayı,Lost dizisinden Shannon ( Maggie Grace) kaçırılan kızı canlandırıyor.
Sahneler hiç uzatılmamış o yüzden çok tempolu.Konu orjinal ve akıcı.Oyunculuk tam not.Film 10 üzerinden en az 9,5 .
Ölüm Yarışı adı üzerinde konulu bir film.Tipik bir Jason Statham filmi.Sıkıcı değil.Konusu bildik gibi.Aslında daha çok eşlerimizin sevebileceği türden bir aksiyon filmi.
Bir adam karısını öldürmekle suçlanıp azılı suçluların kaldığı bir hapisaneye gönderilir.Hapisanede düzenlenen ve internetten yayınlanan bir yarışa katılmaya mecbur edilir.Ya 5 yarış kazanacak ve özgür kalacak yada ölecektir.
Dediğim gibi daha çok karşı cinsin çok sevebileceği bir film.Ama aksiyon sevenlerde kaçırmasın diyebilirim.

Tropik Fırtına;Hiç tarzım değil.Bolca küfürlü ve argo cümleler dolu bir komedi.Film çektiğini sanan ama gerçek bir savaşın içinde olan bir oyuncu gurubunun başına gelenler bol espirili(!) bir dille anlatılıyor.
Ben sevmedim.

20 Kasım 2008 Perşembe

HAFTASONU FİLM TAVSİYELERİM

Malum önümüz haftasonu.Herkesin benim gibi küçük bebeği yok.Planlar yapılacak gezilecek.Benimde nacizane birkaç film tavsiyem olacak sizlere.

İlk filmin bir DVD önerisi;MİSTİK OLAY
M. Night Shyamalan filmleri ya çok sevilir yada nefret edilir.Ortası yoktur.Ben sevenler grubundanım.6.His,Köy,Sudaki Kız,Ölümsüz,İşaretler....

Başrollerinde bu aralar yıldızı hızla parlayan Mark Wahlberg var.Konusu Amerikada başlayan ama dünyayı tehdit eden bir doğal felafet üzerine kurulu.İnsanların sinir sistemini etkileyip onları intihara sürükleyen bu felaket başta bir terör saldırısı sanılıyor.Ama sonra.....
Sonrasını anlatırsam tadı kalmaz.

Film yönetmenin eleştirel ve iğneleyici bakış açısını tamamen yansıtıyor.Araya serptiği mesajlar gözden kaçmıyor.Yine dünyaya mal olan bir olayı küçük bir aile üzerinden,en duygusal biçimde anlatıyor.Bende bu yönetmeni bu yüzden çok seviyorum.Bu filmide sevdim.

İkinci filmimiz MAX PAYNE;

Başrollerde yine Mark Wahlberg var.Bu adam ne çok film çeviriyor böyle...:)

Film çok ünlü bir oyunun film uyarlaması.Biz eşimle fragmalarını izlediğimizde Constantine gibi mistik,fantastik bir film bekliyorduk.Film iyi bir dedektiflik filmi çıktı.O yüzden biraz hayal kırıklığına uğradık.Ama bu size filmin kötü olduğu izlenimini vermesin.Çünkü güzel sahnelerle süslü hareketli bir aksiyon filmi.



Hızımı almış giderken Defne'de mışıl mışıl uyurken 3. filme geçeyim.

ŞANTAJ;
Başrollerinde favori oyuncularımdan Hugh Jackman ve Ewan McGregor var.

Aslında konusu biraz tanıdık.Daha önde izlediğim Raydan Çıkanlar'ı anımsatıyor.Düzenli bir hayatı olan bir muhasebecinin teftişe geldiği şirkette tanıştığı bir adam sayesinde hayatı biraz renkleniyor.''Bu akşam boş musun'' cümlesine verdiği ''EVET'' cevabı hayatını tamamen değiştiriyor.Kendini ''Liste'' denilen bir seks klübünün içinde buluyor.Sonrasında da türlü entrike ve komponun.

Bu film hakkındada fazla detay veremem.Bilmeceli filmleri sevenler izleyebilirler...




4. ve son filmim ZOR KARAR;(Filmin Türkçe adı bu ama ne kadar doğru çevrilmiş tartışılır.)

Filmin başrollerinde Kadir İnanır var.Tabiki şaka...Ama başrollerinde ki Nicolas Cage Kadir İnanır'ı aratmıyor diyebilirim.Çoğu filmin konusu olduğu gibi kahramanımız profesyonel bir tetikçi.İşinde çok başarılı ve prensip sahibi.Ama esas kızla tanışınca racona ters hareketler yapıyor ve sonunda ölüyor...The End

Filmi hiç sevmedim.Çok sıradan ve arabeskti.Haberiniz olsun...


Son olarak herkese annemle babamın Trabzon-Akçaabat'tan getirdiği köftelerden ikram ediyor iyi hafta sonları diliyorum...:))

11 Kasım 2008 Salı

ORJİNAL CİNAYETLER

Filmi arkadaşım Duyuşen'lerde izledik.Yani bir ev gezmesi ve film kaçamağı yaptık. Zaten genelde evde Defne'nin akşam üstü 17:00 gibi başlayıp gece 23:00 kadar süren gaz sancısı nöbetlerinden sonra bir an soluklanmak için eşimle bazen kaçamak yapıp film izliyoruz.

Bu filmde Al Pacino ve Robert De Niro başrollerde.Filmin başkada bir özelliği yok bence.Hee pardon ikilinin bir arada oldukları ilk film demek daha doğru olacak.

İki dedektif aynı zamanda iyi iki arkadaş son görevlerinde bir cinayet serisini araştırıyor.Araştırmalar zamanla dedektiflerden birini işaret ediyor.Sonu şaşırtmacalı yapalım demişler ama şaşırtmıyor vs.. vs...

Bu oyunculardan farklı birileri oynasaydı film vasatı geçemezdi.Oyunculuklarla vasatın biraz üstüne çıkıyor.Benden söylemesi.

İyi Seyirler...


5 Kasım 2008 Çarşamba

BEYİN AVCILARI VE KADAVRA

Hafta sonu Defne'nin uyku saatlerinde izlediğimiz iki filmden bahsetmek istiyorum.
İlki BEYİN AVCILARI;Tamamen bir dedektiflik filmi.Gizli bilmeceler ve katilin kim olduğu karmaşası.
Bir grup FBI ajanı eğitim için bir adaya götürülüyor.Eğitim sırasında uygulanan testler birden test olmaktan çıkıyor ve gerçeğe dönüşüyor.Ajanlar kendinden başka kimseye güvenemiyor.Çünkü adada onlardan başka kimse yok.
Güzel,sürükleyici bir filmdi.Tavsiye ederim.
Not:Ajanlardan birini gözünüz ısırabilir.Cnbc-e de Cold Case dizisinin güzel dedektifi Kathryn Morris.


2. ci film ise izlemeye yürek isteyen KADAVRA;
Başrollerinde yine Cnbc-e dizilerinde benim en büyük favorim olan Heroes dizisinde Peter yani Milo Ventimiglia var.
Harvard mezunu çok başarılı bir doktor olan Ted adli tıp stajı için büyük bir hastanede işe başlar.Burda tanıştığı bir grup öğrenci aralarında inanılmaz bir oyun oynamaktadır.Bir kişi hiç tanımadığı birini öldürüyor diğerleri onun ölüm sebebini bulmaya çalışıyor.Amaç ölüm sebebinin bulunamaz olmasını sağlamak.Ted de bu oyuna dahil oluyor.

Kadavra kesip biçme sahnelerine dayanabilirseniz ilginç bir film.Ben beğendim.Ama dediğim gibi biraz kanlı bir film.


İyi hafta sonları.....

2 Kasım 2008 Pazar

İKİ TÜRK FİLMİ

Bugün izlediğim iki Türk filmi hakkında yazmak istedim.
BEYAZ MELEK;Filme yönetmeninden dolayı ön yargılı bakıp gitmemiştim.Ama şimdi itiraf ediyorum ''gitmeliydim''.Çok duygusal,insanlık dersi dolu oyunculuk kokan iyi bir filmdi.Film boyunca ağladım diyebilirim.Hala izlemediyseniz bence izleyin.




KUTSAL DAMACANA;Birkaç eş dostun ''çok komik'' mutlaka izleyin tavsiyeleri üzerine aldık ve izledik.Gerçekten gülmekten katıldığım sahneler oldu ama çok küfür vardı.Aslında küfürler erkeklerin aralarında yaptığı espiri tarzındaydı diyebilirim.

Yabancı korku filmleri tiye alınmış.Maskeli Beşler tarzından farklı olduğu için ve Şafak Sezer için izlenilebilir.

1 Kasım 2008 Cumartesi

ÇOK ŞÜKÜR KAVUŞTURANA VE ULUSLARARASI ARKADAŞLIK ÖDÜLÜ


Sonunda blogger yasağının kalkmasına çok sevindim.Daha o gün web site nasıl yaparım araştırmasına girmişken bu gün bloğuma kavuştum.Zaten sınırlı olan zamanımda site yapmak çok zor olacaktı.Ama uzun vadede web sitesi yapmak daha akıllıca görünüyor.Baksanıza yasakların biteceği yok .
Arkadaşlarım muhteremle afiyetle , ebru akın ve çocukla cocuk beni uluslararası arkadaşlık ödülüne layık görmüş.Çok teşekkür ediyorum.Benim açımdanda onlar blogger daki an tatlı arkadaşlardan.Ayrıca ebrucum yazılarını yeni sayfanda sabırsızlıkla bekliyorum.Umarım hayatında ki yeniler seni hep mutlu eder.
Bizi seçen arkadaşları seçiyormuyuz tam bilmiyorum ama bende listemi yayınlıyorum.
başta olmak üzere beni takip eden tüm bloggerlara hediye ediyorum bu ödülü.

24 Ekim 2008 Cuma

BABİL M.S.

Vın Diesel'in bir filmi.Tabiki film; türün tutkunu olan eşimin seçimi.Ben bu bilim kurgu tarzı filmleri gündemi takip etmek için izlerim.Asla 1. tercihim olmaz.Sıcacık,duygu dolu aşk filmleri varken :))


Filmin konusu başlangıçtan sona kadar sürükleyici , ama sonu bence bağlantısız hatta konu bağlanmamış.
Aura adında manastırda yaşayan muhtemelen bir mesih olarak görünen bir kızın, gelecekte ki karışık dünyada Rusya'dan Amerika'ya getirilmesi üzerine kurulu bir konu.
Dediğim gibi bağlantısız sonuna sinir olmayacaksanız izleyin.

21 Ekim 2008 Salı

FIRINDA DOLMA

Bugün küçük bir öneri paylaşmak istiyorum.Ben dolma yaptığım zaman pişmeye yakın tencereden alıp fırın tepsisine koyduktan sonra 15 dakika kadar 200 C de pişiriyorum.Çok lezzetli oluyor.Özellikle patlıcan ve kırmızı biber dolmasında.
Üzerine sarımsaklı yoğurdu unutmayın.

18 Ekim 2008 Cumartesi

HAFTA SONU EKMEKLERİ

Haftasonu kahvaltıları eminim herkesin evinde meşhurdur.Bizde eşimle ancak pazar günleri rahat kahvaltı edebiliyoruz.O günlerde yaptığımız bu ekmekleri çok seviyoruz.
Dilim ekmekleri süt içinde ıslattıktan sonra (yumuşak olması için) üstlerine peynir,yumurta ve maydonoz karışımından sürüp fırına atıyoruz.10 dakika kadar 200 C de kızarıyor.

En üste kaşar peyniri rendesi koyup herkese torpil geçebilirsiniz.Çok daha lezzetli oluyor.

Bir çoğunuzun bu tarz ekmekler yaptığınızdan eminim.Bilmeyenlere bilgi ,bilenlere hatırlatma olsun.

Hafta sonunuz kutlu olsun.:))

17 Ekim 2008 Cuma

WANTED

Başrollerinde Angelina Jolie ve James McAvoy var.
Matrix'ten sonra türünde beni etkileyen ilk film diyebilirim.Konusu şöyle;Wesley hyatının her alanında başarısız bir adamdır.İşinde de özel hayatında da pasif bir adamdır.Babasının çok başarılı bir kiralık katil olduğunu öğrenmesiyle tüm hayatı ve kişiliği değişir.
Böyle anlatınca çok sıradan göründüğünü biliyorum.Ama bu sizi yanıltmasın çok farklı bir film.Hiç birşey göründüğü gibi değil.
Ama ayrıntı veremem.İzleyip görmeniz gerekiyor.
İyi Seyirler...


15 Ekim 2008 Çarşamba

ZEYTİN EZMELİ MİLFÖY

Zeytinli poğaçaları hep sevmişimdir.Ama çekirdeklerini ayıklamak zaman aldığı için çok sık yapamadığım bir poğaça çeşididir.Arkadaşım bebeğim için ziyarete geleceği zaman aklıma zeytim ezmesini kullanmak geldi.

Milföyleri borcam tepsinin tabanına elimle bastırarak yaydım.Arasına zeytin ezmesi serdim.Üstüne tekrar milföyleri elimle açarak kapladım.Tepsinin kenarlarını iyice bastırdım.Toplam 12 parça milföy kullandım.

Tamamen benim uydurduğum bir börek oldu.Acil durumlar için kurtarıcı olabilir düşüncesi ile ekliyorum.Eminim çok daha güzelleri yapılıyordur.

14 Ekim 2008 Salı

ELİZABETH VE KAZA KURŞUNU

Hafta sonu filmlerinden 1.si Elizabeth Altın Çağ;
Tarihi bir biyografi.Açıkcası ben sıkıldım.Defne den sonra fazlasıyla hızlanan hayatımıza çok yavaş kalıyor bu film.Ama tarihi filmleri sevenlere tavsiye edebilirim.Yalnız filmle ilgili resimler sizi yanıltmasın savaş sahnesi çok az.Dediğim gibi daha çok biyografik bir film.

2.film Kaza Kurşunu;

Film boyunca süren belden aşağı konuşmaları saymazsak komik ve hoş bir film.Bir doğum sahnesi var ki ben bile yeni doğum yapmama rağmen tuhaf oldum.Yinede evde izlenebilecek orta karar bir komedi filmi.

9 Ekim 2008 Perşembe

AİLE FİLMLERİ

Bu gün size tanıtacağım filmler orta ayar,evde tüm aile ile birlikte izlenecek türden 3 film.

1.Film;College Road Trip sanırım türkçe adı Kolej Yolculuğu
Başrollerinde Martin Lawrence oynuyor.Bebekliğinden beri kızına aşırı korumacı yaklaşan bir babanın hikayesi anlatılıyor.Kızı üniversiteye gitmek üzere ve şehir dışında bir okulu istiyor.Polis memuru olan babamız içinse bu durum tam bir kabus.Çok eğlenceli bir film.
Kız babaları bu filmi kendine çok yakın bulacak eminim.Bizim babamız gibi.:))
2.Film;Eve Hoşgeldin Roscoe Jenkıns
Başrollerinde yine Martin Lawrence var.
Ünlü bir talk show yıldızı olan R.C ,Survivor 1.si olan sevgilisi ile birlikte anne-babasının 50.evlilik yıldönümü kutlamalarına katılmak için yıllar sonra evine gider.Tüm aile bir arada olunca kavgalar,çatışmalar kaçınılmaz olur.Çok gülerek izleyeceğiniz olaylarla dolu bir film.
3.Film;Yeniden Başlamak;
Başrollerinde Robert Redford,Jennifer Lopez ve Morgan Freeman var.
Diğer iki filmden farklı olarak duygusal bir film.Erkek arkadaşının dayağından kaçan bir kadın kızı ile birlikte ölen kocasının babasının evine sığınır.Ama baba oğlunu ölümünden gelinini sorumlu tutmaktadır.Zamanla torunu ile arasında ki bağ tüm aile ilişkilerini etkileyecektir.
Oyuncuları için izlenebilecek bir film.

Şimdilik bu kadar.Yeni filmlerle görüşmek üzere.

5 Ekim 2008 Pazar

PATATES PÜRELİ PATLICAN KEBABI

Bu gün ramazan ayında yaptığım ve yayınlamak üzere sakladığım bir yemeği paylaşmak istedim sizinle.Aslında adını ben uydurdum.Çünkü bu yemek değişik türde yapılan birkaç kebabın birleşiminden oluşuyor.

Ölçü vermeyeceğim.Kişi sayısına göre ayarlayabilirsiniz.Tarif şöyle;
  1. Genişçe seçilen patlıcanlar bir parmak kalınlığında yuvarlak doğranır tuzlu suda bekletildikten sonra kızartılır.
  2. İsteğe ve zevke göre köfte hazırlanır.Patlıcanların genişliğinde yuvarlak olarak şekillendirilip kızartılır.
  3. Patatesler haşlanır ve sütle püre haline getirilir.
  4. Borcam tepsiye önce patlıcan üzerine köfte ,köftenin üzerine tekrar patlıcan ve en üste patates püresi koyulduktan sonra kürdan yardımı ile sabitlenir.
  5. Son olarak tepsiye salçalı sıcak su koyulur ve fırına verilir.
  6. 200 C de 15-20 dakika kadar pişirilir.

Bence çok güzel bir fırın yemeği.Herşey pişirilerek koyulduğu için benim gibi acemi aşçılar için pişti pişmedi derdi de yok.

Görüşmek üzere hoşçakalın.

3 Ekim 2008 Cuma

SONUNDA GERÇEKTEN GERİ DÖNDÜM....

Yeniden Merhabalar.Bu kez aynı eski günlerde ki gibi geri döndüm.Bir mani olmadığı sürece her gün buralarda olacağım.
Bu gün itibariyle Defne 52 günlük bir bebek.Günlerim onun bakımı ve tabiki sevgisiyle geçiyor.

Film izlemek artık bir lüks benim için.Ama şikayetçi olduğumu sanmayın.Onun sevgisi herşeye değer.Yinede o oyurken verdiğimiz molalardaki filmleri sizinle paylaşacağım mutlaka.

Ayrıca Defne'ye ayrı bir blog açtım.Hamilelikte ve doğum sonrası yaşadıklarımı orda yazacağım.Bu resimler kızımın mevlütünden.Şekerlerini evde kendimiz yaptık.Fikir verebilir düşüncesi ile buraya ekledim.


Yeni yazılarla ve filmlerde görüşmek üzere...

3 Eylül 2008 Çarşamba

YENİDEN MERHABA

Öncelikle herkesten bu kadar ara verdiğim için özür diliyorum.Ayrıca haber veremediğim için.
İnternette ve bilgisayarda yaşadığım problemlerin üstüne bildiğiniz üzere mavinin(Ayşenin)düğünü vardı.
Onun hemen arkasından kızım Defne Su 1 ay erken olarak dünyaya gözlerini açtı.
Bütün bu karmaşanın içinde bloguma zaman ayırmam imkansız oldu tabii.
En kısa zamanda aranıza dönmek için sabırsızlanıyorum.Görüşmek üzere hoışçakalın.

6 Haziran 2008 Cuma

SAYILI FİLMLER HAFTASI

Bu hafta nedense sinemalarda sayılı filmler denk geldi.İkisinide izleme şansı buldum.
Filmlerden ilki 88 DAKİKA idi.Yılların oyuncusu Al Pacino olmasa sıradan bir film olurmuş.Ama onun ve konunun sürekleyici olması sebebiyle tv de izlenebilcek bir film bence.Konunun sürükleyiciliği mahkeme için çalışan çok ünlü bir psikiyatr ve kolej profesörü olan Jack'in 88 dakika içinde öldürülüceğine dair tehdit almasından ileri geliyor.
Filmde cnbc-e dizilerinden OC deki Ryan'ı da görme şansınız olacak.
Ama dediğim gibi sinemada izlemek bence şart değil.İyi bir tv filmi.
İkinci film ise 21. Genç bir oyuncu kadrosuna Kevin Spacey eşlik ediyor.Konusu meşhur kağıt oyunu 21 üzerine kurulu.MIT öğrencileri ve onların hocaları Las Vegas'a gidip kağıt sayma hilesi ile büyük paralar kazanıyor.Başta masumca ve kolay olsada zaman geçtikçe tehlikenin dozu artıyor.
Aslıda konu ve gidişat klasik ama sonu şaşırtıcıydı.Oyunculuklarda iyiydi.Tüm bunların ışığında bu sayılı filmimizde iyi bir tv filmi olarak çıkıyor karşımıza.

Görüşmek üzere herkese iyi hafta sonları...

4 Haziran 2008 Çarşamba

İSİM ANKETİNE EK BİLGİ

Bu gün sevgili Çocukla Çocuk tan gelen yorum üzerine ankette olan isimlerin anlamlarını yazmak istedim.Uyarınızı dikkate alıyorum ve çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle Hüma benim seçimimdi.Eşimin adı Aytun olduğu için ismin başına Ay ekledik.AYHÜMA oldu.
HÜMA:Kelime anlamı saadet,mutluk.
Hüma kuşu ayakları olmayan,hiç yere konmayan,sürekli uçan gittiği yere mutluluk ve bereket getirdiğine inanılan cennet kuşudur.
Aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet'in annesinin adıdır.

DEFNE:Akdeniz ikliminde yetişen, yapraklan sert ve üst yüzleri parlak açık sarı çiçek ve güzel kokan defnegillerden bir ağaç.

PELİN:Birleşikgillerden, keskin ve güzel kokulu, bir çeşit bitki.

NİSA: Kadınlar, Kur’an-ı Kerim’in 4. suresi, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır.

İşte isimlerin anlamları böyle.Anket için yararlı olabilir diye düşünüyorum.Şimdiden oy kullanan herkese teşekkür ederim.

3 Haziran 2008 Salı

KEK YAPTIK...

Evde olmak beni biraz sıksada daha önce yapamadığım şeyleri yapmak güzel.Bu muffinler gibi.:)

Yiğenim Bedir büyüyünce aşçı mı olacak ne her sabah kapıma dayanıyor ''hala fuffin yapalım ne olurrr'' diye yalvarıyor.
O günlerden bir gün bu kekleri yaptık.Üzerinede çikolata sosu ile suratlar çizdik.Bu çizimlerde Duyuşen'den yardım aldık.

Tarif çok beğenerek takip ettiğim portakal ağacı sitesinden.Garantili bir tarif olduğu gibi kekide çok hafif.O gün içinde tükendiler.
Kızım doğsun büyüsün ona da yapacağım bu fuffinlerden...:)

2 Haziran 2008 Pazartesi

İSİM ANKETİ

Merhaba arkadaşlar.Sol köşeye kızımın ismi ile ilgili bir anket ekledim.Katılırsanız sevinirim.
Başka seçenekleride yorumlarınızda bekliyorum.

20 Mayıs 2008 Salı

NOT:SENİ SEVİYORUM


Arkadaşlar mendillerinizi hazırlayın.Not:Seni Seviyorum geliyor.Gece geç bir saatte tek başıma izledim.Film bana film izlediğimi hissettirdi.Başrollerinde 300 filminin Sparta Kralı Gerard Butler ile Ben Affleck'in karısı Hilary Swank var.İkiside çok güzel yakışmış rollerine.

Kocasının ölümünden sonra kocasının ona ölmeden önce yolladığı mektuplarla hayata tutunan bir kadının öyküsü.Çok romantik,dramatik film.Gerçekten çok beğendim.Romantik filmler listemde en başlara oturdu diyebilirim.

Kızlar geceleri için çok iyi ve uygun bir film.Eşinizle de romantik bir akşam geçirmek için birebir.Filmi izledikten sonra eşime kocaman bir sarılmak geldi içinden.Uyumasa yapardım herhalde.:))

14 Mayıs 2008 Çarşamba

UÇMAKDERE'DE BİR PİKNİK

23 Nisan'da ailecek gittiğimiz piknikten bir kaç kare.Bedir ateşin başında kedicik gibi bekliyor.Çok acıkmış bebiş.

Dere kenarında su sesi ile piknik yapmak da başka oluyor tabii.

Bu karelerde eşimden.Bir çoğunu masa üstü olarak kullanıyoruz.Çok güzel görünüyorlar.

Uçmakdere şu meşhur Yamaç Paraşütü Şenlinliklerine gidilen yol yani üzerinde bir yer.Doğal bitki örtüsü çok güzel .Tam piknik yapmak için.Ama öyle masalar oturma yerleri yani düzenli bir piknik alanı aramayın.Dere kenarında düz bir alan bulunca hemen örtülerinizi yayın.

Yamaç Paraşütü demişken şenlikler geçen hafta yapıldı.Bizzat giden ve bol bol fotoğraf çeken arkadaşım Duyuşen bloğunda slayt hazırlamış.Mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim.Bakmak için burayı tıklayın.



En kısa zamanda arayı açmadan görüşmek üzere....

BİR ESKİŞEHİR GEZİSİ

Bu güzel Mayıs gününden herkese sevgiler.Daha önce bahsettiğim gibi geçen haftalarda Ayşe'nin gelinlik provası için Murat'ın ailesinin yanına Eskişehir'e gittik.İki günlük dolu dolu bir geziydi.Çok güzel geçti.
Eskişehir denilince benim aklıma önce Porsuk Çayı geldiği için önce onun resimleri ile başlamak istedim.

Şehir merkezini neredeyse ikiye bölen bu çayın etrafında birçok çay bahçesi ve cafe var.Alışveriş ve gezmelerimiz sırasında sık sık mola verdik bu bahçelerde.

Çok büyük ve düzenli bir şehir.Eskişehir için tam bir öğrenci kenti deniyor ya çok doğru.Gerçekten öyle.
Porsuk çayının etrafında ve ana caddelerde bir sürü heykel vardı.Bunları üniversite öğrencileri yapmış.Belediyede şehrin çeşitli yerlerinde değerlendirmiş.Hiç bu kadar çok heykel görmemiştim.Çokta orjinal heykellerdi.

Eskişehir denilince aklıma gelen ikinci şey tabik lüle taşı.Esnaf Sarayında bir katta her yer lüle taşı dükkanıydı.İstediğiniz herşeyi bulabilirsiniz.Yalnız Ayşe'nin görümcesi Seher bizi bir konuda uyardı.Kendisi Seramik mezunu olduğu için konuya hakim.Bazen daha ucuz olsun diye lüle taşı gibi görünen ama alçı olan hediyelikler satılıyormuş.Dikkat etmek gerekiyor.Fiyat size bu konuda yardımcı olabilir.
Meşhur cadde Hamam Yolunda ilerlerken gözümüze takılan renkler...

Yine Esnaf Sarayında Ayşe provasını yaptırırken çektiğim bindallı ve kına gecesi kıyafeti fotoğrafları.Buram buram Anadolu kokan....

Üsteki beyaz bir gelinlik.Çok beğendim.:)

Vitrinleri çekerken biraz ekindim.Yanlış anlama olur diye...Model çalmıyorum sadece bloğumda yayınlayacağım.:))




Hepsi birbirinden güzeldi.Ayşenin bindallısı ve gelinliği henüz ilk prova olduğu için model belli olmuyordu.Bittiklerinde tabii yayınlayacağım.
Çocuklara göre de çok güzel kıyafetler vardı.Sünnet düğünleri için değişik bir alternatif olabilir bence.

Gezimiz sırasnda bize eşlik eden Seher ve Nurgül'e kocaman öpücükler yolluyoruz.
İşte böyle Eskişehir'i birde bizim gözümüzden görün istedik.Aslında ilave edilecek birçok konu var.Ama onlarda düğüne kalsın değil mi??(3 Ağustos 2008)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Related Posts with Thumbnails